His Story

Gönderen Açuk Bitig , 9 Şubat 2011 Çarşamba 23:09


Ali Öztürk'ün yazdığı, Pozitif Yayınları tarafından basılan "Çağların İçinden Türk Destanları" adlı kitabın tanıtım bülteninde "Tarih kelimesi İngilizce de History, O'nun hikâyesi anlamındadır." şeklinde bir cümle yer alıyor.


Eleştirimiz elbette lokatif ekinin ayrı yazılmasına ve özel ad yerine kullanılan "o" zamirinden sonra gelen çekim ekinin kesme işareti ile ayrılmasına ilişkin değil, cümlenin esasına ilişkin.

"Tarih" kelimesinin İngilizcesinin "history" olduğu doğrudur. Ancak "history" sözcüğü "onun hikâyesi" anlamına gelmez. "Onun hikâyesi"nin İngilizce karşılığı "his story" şeklindedir.

"History", "his story"nin kısaltması değildir. Sözcük Latince üzerinden İngilizceye geçmiştir. Eski İngilizcede "historie", Latincede "historia" şeklinde yer alır.

Plinius meşhur eseri Naturalis Historia'yı yazdığında henüz ortada ne "onun" anlamındaki bir "his" sözcüğü ne "hikâye" anlamındaki bir "story" sözcüğü ne de İngilizce diye bir dil vardı.

Burada konu edilen eleştiri esasında Açuk Bitig'in ilgi alanında bulunmuyordu. Ancak eleştiri konusu hatanın ilgili olduğu kitap ilgi alanımıza girdiğinden, bu yazıyı yazmayı doğru bulduk. Kitabın tanıtım bültenindeki cümlenin yazarını bilmiyoruz. Sanıyoruz ki Ali Öztürk de eserinin tanıtımındaki bu hatadan dolayı dilhun olmuştur.

Kül Tigin mi Köl Tigin mi?

Gönderen Açuk Bitig , 4 Şubat 2011 Cuma 18:04

Türklerin İslam öncesi tarihlerine ilişkin isimlerin nasıl okunacağının tespiti çoğunlukla zorlu bir iş olmuştur. Bu isimlerin bir kısmı Türk kaynaklarında hiç geçmez, biz onları yabancı (ekseriyetle Çince) kaynaklardan alırız ve ya o şekli ile kullanırız ya da Türkçe okunuşunu ancak tahmin ederek, bu tahminimizle söz konusu tarihi şahsiyetleri isimlendiririz. Türkçe kaynaklarda geçen isimlerin ise bir kısmı açık olmakla birlikte (örn. Bilge Kağan) bir kısmının nasıl okunacağı tartışmalıdır.

İlteriş Kağan'ın (Kutlug Şad) ve İlbilge Katun'un oğlu, Bilge Kağan'ın kardeşi olan meşhur prensimizin adı da tartışma konusudur.

Ahmet Bican Ercilasun ve Saadettin Gömeç bu ismi "Köl Tigin" olarak okur ve yazar. Talat Tekin ve Muharrem Ergin "Kül Tigin" diye okurlar. Mezkûr isim Ahmet Taşağıl'da ve Bahaeddin Ögel'de Kül Tegin diye geçer.

İsmin ikinci parçasının yazımında "i" tamgasına yer verildiğinden dolayı, biz esas tartışmanın burada değil, ilk parçada yaşandığını düşünüyoruz. Bu yüzden bu yazıda ele alınacak tartışma da "Kül mü, Köl mü?" tartışmasıdır.