Türk Mitolojisinde Yönler ve Simgeleri
Gönderen Açuk Bitig , 25 Mart 2011 Cuma 23:28
Anonim bir felsefe olarak değerlendirdiğimiz Türk mitolojisi ve Türk kozmolojisi, diğer mitolojiler gibi, yıldızlardan ve gökbiliminden önemli ölçüde etkilenmiştir. Gökyüzünün ilahi bir anlam taşıdığı bu sistem içerisinde, evrenin tasarımı evvela bir mekân tasarımıdır. Bu tasarımda evrenin on yönü bulunur: Dört ana yön, dört ara yön, üst yön ve alt yön.
On yön arasında saydığımız dört ana yön, kendilerine has simgelere sahiptir. Doğu, güney, batı ve kuzey yönlerinin birer yıldız, renk, hayvan, vakit, mevsim ve madde (element) simgesi bulunur.
Doğu yönünün rengi mavi, hayvanı mavi ejder (kök luu), mevsimi bahar, vakti sabah, elementi ağaç ve yıldızı Igaç Yultuz olarak adlandırılan Jüpiter'dir.
Kuzey yönünün rengi siyah, hayvanı kara yılan, mevsimi kış, vakti gece yarısı, elementi su ve yıldızı Suv Yultuz olarak adlandırılan Merkür'dür.
Güney yönünün rengi kırmızı, hayvanı kızıl saksağan (kızıl sagızgan), mevsimi yaz, vakti öğle, elementi ateş ve yıldızı Ot Yultuz olarak adlandırılan Mars'tır.
Batı yönünün rengi beyaz, hayvanı ak pars (ak bars), mevsimi güz, vakti akşam, elementi maden ve yıldızı Erklig olarak adlandırılan Venüs'tür.
Tüm yönlerin ortasında bir merkez alan bulunmaktadır. Bu merkezin rengi sarı, elementi toprak ve yıldızı Sarı Orunguluk olarak adlandırılan Satürn'dür.
Bu yönlerin mevsimler ve vakitler bakımından saat yönünde dönmekte olan bir tasarıma işaret ettiği açıktır. Sabahı öğle, öğleyi akşam, akşamı gece takip eder. Baharı yaz, yazı güz, güzü kış takip eder. Öylece, doğuyu güney, güneyi batı, batıyı kuzey takip etmektedir. Bütün bunların gökyüzü gözlemleriyle ve esasında yıldızların (daha doğrusu gezegenlerin) hareketleriyle ilgili olduğu açıktır.
Tüm yönlerin ortasında bir merkez alan bulunmaktadır. Bu merkezin rengi sarı, elementi toprak ve yıldızı Sarı Orunguluk olarak adlandırılan Satürn'dür.
Bu yönlerin mevsimler ve vakitler bakımından saat yönünde dönmekte olan bir tasarıma işaret ettiği açıktır. Sabahı öğle, öğleyi akşam, akşamı gece takip eder. Baharı yaz, yazı güz, güzü kış takip eder. Öylece, doğuyu güney, güneyi batı, batıyı kuzey takip etmektedir. Bütün bunların gökyüzü gözlemleriyle ve esasında yıldızların (daha doğrusu gezegenlerin) hareketleriyle ilgili olduğu açıktır.
Mevsimler arasındaki geçişler bu yönlerin sembolleri olan hayvanlar arasındaki etki mücadelesi ile de ilişkilidir. Örneğin, mavi ejder gökyüzünün tepesinde yükseldiğinde vakit bir bahar sabahıdır. Oysa yaz mevsiminin öğle vaktinde en yüksek noktasına çıkan hayvan kızıl saksağandır. Buna karşılık, kara yılan bu vakitte yer altının en derin noktasına inmiştir.
Yönler ve simgeleri arasında gerçek bir üstünlük sıralaması yoktur. Ancak Türkler doğu yönünü her zaman diğer yönlerden daha farklı görmüş ve güneşin yükseldiği bu yöne diğerlerine nispeten biraz daha önem vermişlerdir. Kuzey yönünün de güneye nispetle daha fazla önemsendiği söylenebilir. Bu sonuncusunda herhâlde Çinlilerin Türkleri "Kuzeyli" olarak adlandırmasının da etkisi vardır.
Yorum Gönder