On altı Türk devleti, bu devletlerin bayrakları ve kurucularının resimleri... Bu, baştan sona tutarsız, baştan sona mesnetsiz bir hikâyedir. Bu hikâye hâlâ anlatıldığı için, onun yanlışlığını tekrar tekrar hatırlatmak mı gerekir, yoksa bu hikâye defalarca eleştirildiği için artık üzerinde durmamak ve hikâyeyi ölüme terk etmek mi gerekir?
Hatice'ye değil de neticeye bakacak olsaydık Cezmi Yurtsever'in "
Çin Bayrağı Nasıl Hun Türklerine Mal Edildi!" başlıklı yazısının eleştirisi ile hiç uğraşmazdık. Bu yazının sonuç önermesi, Hun bayrağı olarak sunulan çizimin gerçekte Hunların bayrağı olmadığıdır ki buna itirazımız yoktur. Fakat, ilginç iddialarıyla ara ara gündeme gelen Cezmi Yurtsever'in bu yazısı büyük hatalar barındırdığı için, bu hataları tespit ve teşhir etmek gerekiyor.
Hunların (Asya Hunları, Hsiyung-nular) bayrağı olarak önümüze konan çizimin gerçekte Hun bayrağı olmadığını söylemek için, esasında bayrağı tahlil etmeye gerek yoktur. Hunların yaşadığı dönemde devletler standart bayraklara sahip değildi. Ancak askeri birliklerin ve devletler içinde yer alan kabilelerin çeşitli simgeleri, flamaları, bayrakları vardı ki bunlar dahi standart değildi, yalnızca bir özü paylaşıyorlardı. Dolayısıyla, Hunlara bir bayrak "bulmak", tek başına yeterince yanlıştır.
Bununla birlikte, eski Türk devletlerine ait olduğu iddia edilen bayraklar arasında en çok itiraza konu olan, sözde Hun bayrağıdır. Bunda en önemli pay, ejderin bir Çin simgesi olarak bilinmesidir.
Ejder tasvirleri Çin kültür tarihinde önemli bir yere sahiptir ve genellikle kozmik anlamlar içerir. Bilinmesi gereken, Türk kozmolojisinin de Çin kozmoloji ile benzer temellere sahip olduğudur. Türklerin mitolojisi ve kozmolojisi Çin mitolojisi ve kozmolojisi ile önemli benzerlikler taşır. Kainat içindeki mücadele, bu mücadelenin üzerindeki uyum ve bütünlük, her iki toplumun kültür kökenlerinde mühim yer tutar. İki toplumun paylaştığı simgeler arasında elbette ejderler de vardır. Köken itibariyle ejderler ister Türk, ister Çin tahayyülünün ürünü olsun, her iki toplum tarafından da benimsenmiştir.
Örnek olarak, Karabalgasun ve Bugut yazıtlarında ejder süslemelerine rastlanabilir.
Buradan anlaşılacağı üzere, ejderler Türklere yabancı değildir.
Cezmi Yurtsever'in iddiası ejder bayraklı kavmin Hunlar değil, Çinliler olduğu. Çinlilerin ejder tasvirli Çin bayrakları mutlaka vardır. Ancak Yurtsever iddiasını dile getirirken Katalan Atlası'na değinerek büyük hataların içine giriyor.
1375 tarihli Katalan Atlası geniş içeriğinin bir kısmında, Müslümanların "Yecüc-Mecüc" olarak bildikleri, kutsal kitaplarda "Gog Magog" olarak da bahsi geçen ve Zülkarneyn tarafından hapsedilen kavmi gösterir. Atlasta bu kavimden kişilerin elinde bir bayrak görülüyor. Bu bayrak üzerindeki figür (Şeytan olduğu da düşünülür.) Cezmi Yurtsever tarafından ejder olarak düşünülmüş. Ejder bayraklı kavmin Yecüc-Mecüc olması Yurtsever'in hoşuna gitmemiş. Bu nedenle, aslında Hunların değil, Çinlilerin Yecüc-Mecüc olduğunu ispata girişmiş.
Öncelikle, kutsal kitapların tarihi kaynaklar olmadığını hatırlatalım. Sonra Yurtsever'e o atlasa daha dikkatli bakmasını salık verelim. Dikkat buyurunuz; atlasta "Gog Magog", Mançurya'nın kuzeyinde bulunmaktadır. Burası Çinlilerin değil, proto-Moğolların, Tunguzların yurdudur ve her durumda Altaik kavimlere aittir.
Türklerin Yecüc-Mecüc olduğu iddiası yeni değildir. Altay kavimleri hem Batı'da, hem İslam dünyasında sıklıkla Yecüc-Mecüc kavimleri ile ilişkilendirilir. Yabancı ve savaşçı olarak Altaylıların böyle bir imaj yaratması olağan karşılanmalıdır. Biz bunu aşağılayıcı bir görüş olarak da ele almıyoruz. Kutsal metinleri bilimsel kaynaklardan ayırıp meseleyi tarihi süreç içerisindeki olağan sosyo-psikolojik tepkilere bağlamayı daha makul görüyoruz.
Özcesi, ejderli bayrak bir atlasta Yecüc-Mecüc kavimlerine ait gösterildi diye, Yecüc-Mecüc bayrağı bile belli olan bir siyasal varlığa dönüşmez. Hunların ejder bayrağı kullanmış olması yahut olmaması da onları Yecüc-Mecüc kavimlerine bağlamaz.
Tarihin arka odası adlı programda erhan afyoncu isimli tarihçi ergenekon destanının türklerin değil moğolların olduğunu söyledi.Acaba bu açıklama doğru mudur.Yoksa taraflı bir tutum mudur?