3 Response to "Bay Ülgen'in Adı Üzerine"
- Açuk Bitig Says:
-
Üle- fiilinin bu dönemde ül- hâlinde bulunuyor olması mümkündür, haklısınız. Biz ül adından üle- fiilinin doğmuş olması ihtimaline göre bir açıklama getirmiştik fakat sizin dile getirdiğiniz görüş de muteberdir. Doğru olmaması için bir neden yok.
Bay sıfatını ise hem daha yaygın olduğu için hem de burada anlamla daha fazla örtüştüğü için zengin olarak ele aldık. Kutsal şeklindeki bir anlam, sanıyoruz ki ikincildir.
Açıklamalarınızla sitemize katkıda bulunduğunuzdan dolayı teşekkür ederiz. - 15 Şubat 2012 20:43
- Adsız Says:
-
"ülgen" (ulu, yüce, büyük) sözcüğü Orhun Türkçesinde, Ongi Yazıtının 11. satırında geçiyor:
"tegip : inime : oglıma : ança ötledim : kang yorıp : elteriş kaganka : adrılmaduk : yangılmaduk : tengri bilge : kaganta : adrılmalım : azmalım : teyin : ança ötledim : kerü barıgma bardı : [bilge : k]aganıng : bodunı [...] bardı : ülgen ataka : işig küçüg bert[im]
"... (eve) ulaşıp erkek kardeşime, oğluma şöyle öğütledim: "Baba(nız) yürüyüp Elteriş Kağan'dan ayrılmadı, (ona) yanlış yapmadı, tanrısal bilge kağandan ayrılmayalım, sapmayalım" diye öylece öğütledim. Geri giden gitti. Bilge kağan'ın halkı [...] gitti. (Ben) yüce babaya işi gücü verd[im]."
Adına Ongi Yazıtı dikilmiş olan, El-etmiş Yabgu oğlu, Işbara Tamgan Çor Yabgu'nun erkek kardeşi Bilge Işbara Tamgan Tarkan kendisinin Elteriş Kağan'dan ayrılmadığını ve ona yanlış yapmadığını, erkek kardeşine ve oğluna da Elteriş Kağan'dan ayrılmayalım dediğini fakat geri gidenin gittiğini, kendisinin yine "yüce babaya" yani "tanrısal bilge kağana" işi gücü verdiğini söylüyor. Burada "tanrısal bilge kağan" / "yüce baba" karşılaması var: "tanrısal / ülgen (ulu, yüce, büyük)". Bunu "tanrısal / ülegen (rızık üleştiren)" biçiminde eşlemenin bence bir dayanağı yok. - 12 Aralık 2013 21:46
Ben de sizin gibi düşünüyorum. Yalnız üle- fiilinin daha eski biçimi *ül- olmalı. Üle- Moğolcasıdır, çünkü Ana Altaycadan gelen Türkçe-Moğolca ortak fiillerin Türkçeleri kapalı heceliyken Moğolcaları açık hecelidir; Tü sag- "süt sağmak" = Mo saga- "süt sağmak", Tü bak- "bakmak" = Mo baka- (aynı anlamda) örneklerindeki gibi. Bu bağlamda Tü *ül- "paylaştırmak, pay etmek" = Mo üle- (a.a.) olur.
Nitekim elimizde böyle düşünmemizi sağlayacak kanıtlar da var. Söz gelimi bugünkü "ulus" sözünün eski Türkçe biçimi "ülüş"tür. Bu sözün kökü ül- "pay etmek" fiilidir. Bu kökteş /-ş/ ekiyle > ülüş "pay 2) hisse" sözü türemiştir, gül- > gülüş, bil- > biliş gibi. Kağan ailesinin her bir üyesine topraktan düşen pay anlamına da gelirdi "ülüş". Bu sözcük Moğolcaya "uls" olarak alınmıştır ve "ülke" anlamındadır. Türkçe ulus < Moğolcadan bir geri-alımdır. Eski Türkçede ülüş > uluş olarak kullanılmıştır "şehir, kent" anlamı da vardır. Tıpkı "el" sözcüğünün hem "halk" hem de "memleket" anlamına gelmesi gibi "uluş" da hem "halk" hem "memleket" anlamına gelir.
Ayrıca ül- kökünden gelmesi muhtemel bir diğer sözcük *ülge "paylaşılan toprak 2) memleket" > ülke sözcüğüdür (şahsi görüşümdür).
Bu bağlamda ül- kökünden > Ülgen "pay eden/veren 2) rızık veren" anlamına gelir. Bay sözcüğü de sadece "zengin" demek değildir, ikincil anlamı "kutsal"dır. Bugün pek çok Türk Dilinde bu ikincil anlamıyla da kullanılır. Söz gelimi "Bay Terek" "Kutsal Kavak" demektir "zengin kavak" anlamına gelmez. Bay Ülgen de "Kutsal Rezzak/Rızık Veren" anlamına gelebilir. Ya da "Zengin/bereketli Rezzak/Rızık Veren" şeklinde de yorumlanabilir tabii ki. Dikkat çekmek istediğim bay sözünün sadece "zengin" anlamının olmadığıdır.