Bir Uygur Başkenti: Koço
Gönderen Açuk Bitig , 23 Mart 2013 Cumartesi 07:40
Uygurlar, Türk kavimleri arasında yerleşik hayata geçişleriyle ve bıraktıkları kültürel miraslarla tanınırlar. Uygurların yerleşik hayata geçişi ve kurdukları ilk şehir ile bu şehrin akıbeti hakkında "İlk Türk Şehrinin Kısa Öyküsü" başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
Uygurlar, Ötüken'deki hâkimiyetlerinin sona ermesinden sona zorunlu olarak birçok yöne göç etmişlerdir. Bu göçlerin ağırlık merkezi Tibet'in kuzeyindeki, kuvvetli bir merkezi idaresi bulunmayan geniş topraklar olmuştur. Uygur göçleri, bu toprakları bugün anıldığı adıyla "Doğu Türkistan" hâline getirmiştir.
Uygurlar yeni topraklarında bazı yerleşim yerleri kurmuş, bazı yerleşim yerlerini ise ele geçirerek buraları imar etmişlerdir. Doğu Türkistan'daki bu yerleşim yerleri arasında Koço'nun müstesna bir yeri vardır.
Koço'nun bilinen tarih boyunca ilk sakinleri Yüe-çilerdir. Hunlarla (Hsiyung-nu, Xiongnu) girdikleri savaşlarla tarih yazımımızda tanınan Yüe-çilerden sonra Koço birçok kez el değiştirmiş, nihayet Kırgızlar tarafından dağıtıldıktan sonra bölgeye gelen Uygurların eline geçmiştir.
Uygurların eline geçtikten sonra kışlık başkent hâline getirilen Koço (Yazları daha serin olan Beş Balık kullanılıyordu.) Uygur döneminde imar edilmiş, altın çağını yaşamıştır.
981 yılında dönemin Çin imparatoru tarafından Koço'ya elçi olarak gönderilen ve 984 yılında Çin'e geri dönen Wang Yen-te, Koço'yu ve Koço'daki hayatı şöyle tarif eder:¹
- "Evler beyaz badanalıdır."
- "Chin-ling dağlarından çıkan nehir, başşehrin bütün çevresini dolaşır, tarlaları ve meyva bahçelerini sular ve su değirmenlerini işletir."
- "Zengin insanlar at [eti] yerler, geri kalanlar ise sığır [eti] ve yaban kazı yerler."
- "Onlar müziklerinde pek çok K'ung-hou (kopuz) kullanırlar."
- "Onlar gümüş ve pirinçten yaptıkları tüpleri su ile dolduruyorlardı. [Bu tüplere] basarak suyu fışkırtırlar yahut birbirlerine su atarak spor yaparlardı."
- "Onlar seyahat ederken çoğu müzik aletlerini yanlarında taşırlardı."
- "Orada elliden fazla Budist manastırı vardır."
- "Bu topraklarda fakir insan yoktur. Onlar ihtiyacı olanlara yemek yardımı yaparlar. İnsanlar uzun ömürlüdür. Umumiyetle yüz yaşının üstüne [kadar yaşarlar]. Genç yaşta ölene hiç rastlanmaz."
Wang Yen-te'nin tasviri, Uygurlar döneminde şehirdeki refah ortamını anlatması bakımından mühimdir. Görülüyor ki Uygurlar bu bölgeye yalnızca tüketmeye gelmemiş, bölgeyi benimseyerek kalkındırmanın peşinde olmuşlardır.
Koço mimari olarak Ordu Balık'a benzer şekilde, dörtgen formdadır. Ancak bu dörtgen Ordu Balık'taki gibi muntazam bir görünüm arz etmez. Şehri çeviren çift surun dört tarafında dört kapı bulunur. Surların renkli tuğlalar ve duvar resimleriyle süslendiği bilinir. Surlar yükseldikçe incelir, bu nedenle, kalın olan alt kısımların içine odalar yapmak mümkün olabilmiştir.²
Aşağıda eski görkemini kaybetse de zamana direnen Koço şehrinin Panoramio kaynaklı bazı fotoğraflarını görebilirsiniz.
_______________________________________________________
¹ İZGİ, Özkan, Çin Elçisi Wang Yen-Te'nin Uygur Seyahatnamesi, Ankara 2000, syf. 56 vd.
² ÇORUHLU, Yaşar, Erken Devir Türk Sanatı, İstanbul 2007, syf. 238 vd.
Eline sağlık.